Ülkemizin artan enerji tüketimi miktarı enerji tasarrufu çalışmaları üzerindeki ilgiyi giderek artırıyor. 2017 yılında Türkiye’nin tükettiği elektrik bir önceki yıla nazaran %5,6 artarak 294,9kWh seviyelerine ulaşmıştır. Bu miktarın büyük bir kısmı, sanayi tesisleri - fabrikalar tarafından kullanılmaktadır. Bunun arkasından konutlarda ısıtma soğutma gelmektedir.
Konutlar için tüketim değerleri nispeten basit projelerle aşağıya çekilebilir Örnek olarak yalıtım yapılabilir, daha verimli ışık kaynakları tercih edilebilir. Aynı şekilde bu iyileştirme çabaları nispeten ucuza mal olduğu için daha yapılabilir olmaktadır.
Konutlardaki enerji verimini arttırmak tabii ki yalnız başına artan enerji tüketimi sorununu çözemeyecektir. Bu sorunu çözmek için sanayi tesislerinde de fabrikalarda da enerjiyi daha verimli kullanmamız gerekmektedir.
Sanayi tesislerinde kullanılan enerji verimini arttırmak sadece ısınma, soğutma ve aydınlatma harcamalarını azaltarak çözülemez.
Bu yazı sanayi tesisleri - fabrikalardaki enerji tasarrufunun nasıl sağlanabileceğini, konuyla ilgili önerileri, bu yatırımların ne kadar sürede kendini amorti edeceğini bazı örneklerle en basit şekilde anlatmayı hedeflemektedir.
Eğer üretimde kullanılan enerji miktarını düşürmek istiyorsak öncelikle gerekli ölçümleri yapmak gerekmektedir. Ancak sürekli olarak yapılan ölçümlerlerle sürekli olarak verimlilik arttırılabilir.
Eğer bu ölçümler düzgün ve düzenli şekilde yapılırsa, fabrikanın enerji bağlamında sorunlu noktaları yakalanıp düzeltilmesi için gerekli adımlar atılabilinir. Ayrıca bu ölçümler sayesinde iyileştirme için yapılacak çalışmaların maliyet, kar-zarar ilişkileri de açık bir şekilde gözler önüne serilebilir.
Böylece yapılacak yatırımların, sebepleri ve karlılığını açıklamak son derece kolaylaşır. Her sistemi tek seferde ölçmek de gerekli değildir. Öncelikle kontrol edilip, değişim sağlanabilenecek alanlarda ölçümler yapmak önemlidir.
Faturada büyük meblağlar tutan alanlarda gerekli ölçümleri öncelikle yapmak da son derece karlı ve basit çözümleri de görebilmemizi de sağlayabilir.
Örnek olarak; ısıtma, üretimde kullanılan araçlar, iklimlendirme ve aydınlatma ve benzeri kalemleri ölçmek ve gerekli adımları sonrasında atmak son derece kısa vadede yatırımı kesinlikle geri ödeyecektir.
Bu tarz yatırımlar, doğru ekiple çalışılınca 1-3 ay arasında kendisini ödeyecektir.
Aydınlatmada yapılacak geliştirmeler de son derece önemli olduğu gibi kendisini yaklaşık bir sene içerisinde amorti edecektir ki enerji harcamalarının yaklaşık %30'u aydınlatma için kullanılmaktadır.
Işık kaynağı olarak LED kullanmak, sıradan enkendesanlara göre yaklaşık %80 oranında verimli olacaktır. Ayrıca gerekli değişimleri yapmak son derece kolay da olacaktır.
Siemens'in yayınladığı bir çalışmanın sonuçlarına göre yüksek verimli motorlar kullanmak önemlidir. Öyle ki elektrik motorlarının kullanım alanları son derece yaygındır. Bu tarz makineler tarımdan sanayiye kadar her alanda kullanılmaktadır.
Örnek olarak fanlar, konveyör bantlar, pompalar, asansörler verilebilir fakat daha sayılmamış pek çok alanda da kullanılırlar. Eğer ki daha verimli motorların devirlerini de kontrol altına alabilirsek motorların, dolayısıyla fabrikanın enerjiyi daha verimli kullanmasını sağlayabiliriz.
Bunun için de değişken hızlarda çalışan sistemler geliştirilmiştir. Devir sayısındaki ufak değişimler dahi son derece önemli farklara sebep olabilmektedir.
Basit bir iş için gerekenden fazla enerji harcamak toplamda büyük kayıplara sebep olabilmektedir. Bu yüzden bu alana yapılacak yatırım da verimliliği son derece arttıracaktır.
Bu tarz yatırımların 3 ila 12 ay arasında kendini amorti etmesi öngörülmektedir.
Fabrikanın enerji faturalarını aşağı çekmenin bir başka yolu da yüksek enerji gerektiren işleri enerjinin daha ucuz olduğu saatlerde yapmaktadır. Bilindiği üzere bazı saatlerde enerji talebi tavan yapmakta ve buna bağlı olarak elektrik fiyatları da değişiklik göstermektedir. Yüksek enerji gerektiren işlerde bunu da gözönüne almak önemli kazançlara sebep olmaktadır.
Bir sonraki kalem olarak, üretim aşamalarında ki otomasyonu arttırmakta önemli kazançlar sağlayabilir. Şöyle ki otomasyon seviyelerini arttırırsak, üretim zamanı düşecek, makinelerin boşta durduğu zaman düşecek, bakım masrafları düşecektir. Böylece fabrikada ki enerji harcamaları azaltılabilinir.
Verimli ısıtma ve soğutma tekniklerini kullanmak da fabrikadaki enerji masraflarını son derece aşağı çekecektir. Isıtma ve soğutma giderleri elektrik faturasının sırasıyla %20 ve %40’lık kısmını oluşturabilmektedir.
Burada da yapılacak iyileştirmeler, doğrudan verimi arttırıp enerji tasarrufu yapılmasına yardımcı olmaktadır. Kazan ve chiller’la çoğunlukla eski ve verimi azdır. Bunları daha verimli ve yeni ürünlerle değiştirmek verimi arttıracaktır.
Son olarakta kojenerasyon ve trijenerasyon sistemleri de enerji verimini son derece arttırmaktadır. Bu tarz sistemlerde geri ödeme periyodu biraz daha fazla olsa da dikkatlice yapılabilen bir değişim son derece karlı bir yatırım olabilmektedir.
Tabiki burada bahsedilmeyen pek çok yöntemle enerji kaybı önlenip verimlilik arttırılabilir fakat bu fabrikanın üretim alanına, fabrikada kullanılan makinelere, kullanılan enerji çeşidine göre değişiklik gösterebilir.
Kısacası fabrikada harcanan enerji miktarını, enerji faturasını, karbon salınımını aşağı çekmek son derece mümkündür. Gerekli yatırımlarla son derece karlı ve çevreye de saygılı bir sanayi ortamı sağlanabilir.
Kaynaklar;
Siemens.co.uk